top of page

''Yarınlarda''

  • Yazarın fotoğrafı: Malibilgic
    Malibilgic
  • 3 Nis 2022
  • 2 dakikada okunur


Umuda dair pek çok şey söyleyesim var. Özellikle olmaması üzerine. Fakat bir anımı anlatmak istiyorum. Sonrasında üstüne konuşuruz.


Erken gençlik dönemlerim. Hızlı esen bir rüzgar gibiyim. Nereye sapacağım da belli değil, neyi devireceğim de. Aşındırıyorum da kendimi. Ama o zamanlar gözlerimde bir ışık var. Toz pembe sözler ediyorum çevreme de. Her şey çok güzel olacak falan diyorum işte bilirsiniz. Melodim acayip neşeli, sözlerime odaklanırsanız depresif aslında.


Öyle bir dönemde bir anda kafam atıyor. Gidiyorum diyorum. Ne ev arkadaşlarıma ne dostlarıma ne başkasına zerre haber etmeden gidiyorum harbiden. Gittikten sonra söylüyorum, yokum ben gittim diye. Giderken de düşünüyorum. Ulan diyorum herkes giderken önce denize kaçıyor. Ya ege ya akdeniz. Hayır diyorum ben güneydoğuya gideceğim. Yitip gitmek istiyorum aslında. Var olmak falan istemiyorum, yok olasım var.


Her ilde aşağı yukarı bir kapım var. Buna da güvenerek neresi olsa fark etmez diyerek, atlıyorum güneydoğuya. Mardin gibi yerler de turistik hem, illa deniz mi lazım ulan!


Batman'ın bir köyündeyim. Midyat'a daha yakın. Mardin'in köyü sayılır ama Batman'a bağlı. Köyde sadece bir bakkal var. Gidiyorsun, hiç bildiğin malzeme yok! Hep arapça yazılı şeyler ağırlıklı. Soruyorsun ''Ya şu marka yok mu?'' diye. ''Yarınlarda'' diyor bakkal. Anlamıyorum. ''Nasıl yani?'' diyorum. ''Yarınlarda gelir.'' diyor. Ve gerçekten yarın geliyor! Ulan oraya insan zor geliyor, istediğimiz şeyi şıp diye nasıl getiriyorsun ertesi güne. Lojistik faaliyet sonuçta.


Başka bir şey istiyorsun, şıp diye yarın orada. Geceleri falan kaçak mazot da satıyormuş, gözümle gördüm. Yok yok bir durum. Her şeyi satıyor, müthiş bir organizasyon ağı var adamın. Ama küçücük köy dükkanı, kendisi de sıradan bir adam. Ve köy ona ''Kötü Bakkal'' diyor. Ulan ikinci iyi bir alternatif yok ki! Tek bakkal o! Kötü de değil üstelik, her şeyi buluyor. Anlamıyorsunuz, kurcalamadan devam ediyorsunuz yaşamınıza.


Bir gün merak ettim sordum. Sürekli ''yarınlarda'' diyen bu adama. Abi dedim, adın ne senin?

Mali derler dedi...

Bi beş-on saniye kalakaldım. Ne? dedim. Muhammet Ali de Mali derler dedi.


Memnun oldum dedim. Ben de Mali... Muhammet Ali ama öyle derler...


Kendimden kaçmaya çalıştığım ya da kendimi bulmaya çalıştığım noktada ilk durağımdaki acayip değişik bakkalın adının Mali olması niyeyse bende bir şok etkisi yaptı.


Oralarda gündüzleri gitarımla tepelere çıkıp şarkı söylüyor, taşlara notlar bırakıyordum. Bir de mektup arkadaşım vardı, ona mektup yazıyordum haftada bir falan. O tepede o şarkıyı söyleyen tek insan olabilmenin gururunu yaşamak gibi saçma mutluluklarım oluyordu. Ne işim varsa orada tepelerde, başıma bir şeyler gelmesi için acayip ideolojik tepeler oralar!


O yolculuk çok uzun sürdü. Geri döndüm ama dönmeyi ummuyordum. Hatta dönünce 1-2 hafta topal gezdim, dizimi otostop çektiğim bir kamyoncunun kamyonu zedelemişti.


Şimdilerde de uzun zaman sonra ilk defa her şeyi bırakıp kaybolasım var. Ben o yolculuktan ölmeden dönmeyi istemiyordum ama bazı şeyleri toplayabilmiştim içimde. Şimdi çıksam öyle bir yolculuğa, korkuyorum ki kolay olmayacak dönüşü. Zaten imkanı da yok.


Umut belki de hiç bilmediğiniz bir köyde kötü bir bakkalın size yarınları işaret etmesiyle dolacak içinize. Bilemem ben bunu.


Benim bu sıralar umuda inancım tam. Ama bana gelmeyeceğine de emin oldum.


Öyle işte...


Gülekalın...

 
 
 

Comentarios


MALİSONSB.jpg

Düşişleri Bakanı'nın mesaisi...

İçeriklerden Haberin Olsun

Teşekkürler!

  • Instagram
  • Twitter

Bana ulaşman gerekirse...

Mesajınız için teşekkürler!

Kalite Kalite - Marka Marka

bottom of page