top of page

İnsan, insanlar ve inansanlar vs...

  • Yazarın fotoğrafı: Malibilgic
    Malibilgic
  • 4 Oca
  • 3 dakikada okunur



20 senedir falan farkına varamadığım bazı şeylerin farkına varıp, kendimle ilgili bir şeyler keşfettim. Bunun 30'dan sonra oluyor olması ise ilginç.


İnsanın sürekli olgunlaşan ya da olgunlaştığını düşünen bir varlık olması canımı sıkıyor.


İlkokuldan arkadaşım yok. Liseden de. Üniversiteden de. Yani var ama, görüştüğüm yok. İşin ironik kısmı ise şu; her dönemde sevilen popüler biri olmuşumdur, istemeden de olsa. Çok sağlam da dostluklar kurmuştum.


Bir keresinde sordum babama. Hep taşınıyoruz neden diye. Çünkü canımı sıkıyordu. Tam arkadaşlıklarımı dostluklara dönüştürüyorum, tam o coğrafyanın ara sokaklarına alışıyorum ki hoop gidiyoruz. Bu sefer benden dolayı demişti bir seferinde. O seferden sonra, coğrafyasına da kültürüne de çok yabancı olduğum bir yere taşındık. Gerçi her yerin kültürüne ve coğrafyasına yabancıydım o zamanlar çünkü her yerde kısa denecek zamanlar kalıyorduk. Ama bu farklıydı. Bu sefer liseyi de orada okuyacaktım ve diğer yerlere göre uzun kalacaktım. Bunu bilmesem de.


Ben de oradaki insanlara alışamadım, sonuçta benim de böyle bir şey yapamama özgürlüğüm vardı. Eve kapattım kendimi. Orada da çok değerli dostlarım vardır, ama işte...


Bakıyorum insanlara; ilkokuldan, liseden, üniversiteden kopmayan bağları var. Benim bağlarım hep kopmuş ya da koparılmış.


İnsanın her şeyi hatırlayan ya da hatırladığını zanneden bir varlık olması canımı sıkıyor.


Olmadı hiç öyle bir grubum. Üniversitede her hafta 500 kişiye gösteri yapardım, ama bikaç dostum anca oldu. Sınıf arkadaşlarımdan sonra görüştüğüm hiç olmadı bile. Üniversitede edindiğim dostlarım da sonrasında ülkenin çeşitli yerlerine dağıldığı için (ya da artık beni sevmedikleri için, bilemem) görüşmek hayli zorlaştı.


Ki ben dostluğa çok önem veririm, kafaya takarım. Takardım. Takacağım. Taksam mı?


İnsanın her şeyi unutan ya da unutabileceğini zanneden bit varlık olması canımı sıkıyor.


Geçenlerde çok sevdiğim bir dostum (zaten 1-2 dostum anca var hayatta) kendisi için çok önemli bir gelişmeyi paylaştı benimle. 9 ay sonra haberim olmuş benim. Vardır sebepleri, buna canımı sıkmadım. Vardır bildiği.


Bu haberi alışım, tam da bazı düşünceleri aklımda tarttığım bir zamana denk geldi sadece. Bu haberi almamdan bi kaç gün önce, dur dedim çevremi dostlarımı gösterime davet edeyim. Şöyle telefonu elime aldım ve kalakaldım... Evet çevrem çok, acayip geniş bir çevrem var, arkadaşım da. Ama dost? Beni kırmayıp gelecek biri? 1 ya da iki çıktı ortaya, onlar da zaten davetime icabet etmedi... Bıraktım telefonu elimden. Düşünmeye başladım. Sürekli tesadüfler silsilesi olarak benim de çevremi temizlediğim zamanlar çok olmuştur. Ama o gün bırakın bir daveti, masa oyunu oynamak istesem kıraathanede ve hadi bizim çocukları çağırayım desem bizim çocuklar diye bir şey olmadığını fark ettim. Ve bayadır telefonum da benimle görüşmek isteyen biri tarafından aranmamıştı. İş güç için demiyorum, hadi ya bi kahve içelim gibi...


İnsanın hep sevilen ya da sevilecek bir canlı olduğunu düşünmesi canımı sıkıyor.


Yalnızlık değil burada dert yandığım. Hatta yandığım bir dert de yok ortada. Farkına vardığım bir şeyden bahsediyorum. En son bunun farkına vardığımda; herkesi kökten çıkarmıştım hayatımdan. Sanırım bu kuru kalabalığa da aynısını yapacağım. Az insan çok huzur zaten ama affedersiniz de really nigga? Bunca çevre, bunca insan, bunca kalabalık ama ben okey oynayamıyor muyum yani şöyle boş boş? Really nigga?


Genelde de zaten sevmezler beni. Anlaşılıyor da çoğunun yüzünden. Gülümseyin, çekiyorum.


İnsanın akıllı ya da akıllanacak bir canlı olduğunu zannetmesi çok canımı sıkıyor.


Saçma sapan bir yazının sonuna gelemediniz. Çünkü henüz bitmedi. Yazdığım sürece devam edecek ve ben ne zaman bitirmek istediğimi bilmiyorum. Bitirebilir miyim? Yazmayı bırakmam ama bu yazıyı bitirebilirim. İstediğim zaman tabii. İnsanlara da aynısını yapabilirim. Onlar da bana yapabilir. Herkes istediğini yapsın abi zaten, bize ne ki?


Canımın istediğine göre; bu yazı bitecek. Bitti.




 
 
 

Comments


MALİSONSB.jpg

Düşişleri Bakanı'nın mesaisi...

İçeriklerden Haberin Olsun

Teşekkürler!

  • Instagram
  • Twitter

Bana ulaşman gerekirse...

Mesajınız için teşekkürler!

Kalite Kalite - Marka Marka

bottom of page