top of page

Bazı Mevzular

  • Yazarın fotoğrafı: Malibilgic
    Malibilgic
  • 21 Ağu 2024
  • 2 dakikada okunur

ree

Kendimi mi öldürsem yoksa bir bardak kahve mi içsem? diyor Camus.


Sanırım kendisini anladığım zamanlar oluyor. Çünkü bazen kahve içerken düşündüğünüz (ya da düşünmek zorunda kaldığınız şeyler) size ölüm kadar ağır gelebiliyor. Tüm bunları düşünmektense ölümü de göğüsleyebilrim diyebiliyor insan bazen.


Yanlış bir düşünce tabii ki. Hiçbir şey ölümü tercih etmeye sebep olmamalı. Burada yaptığımız kıyas, zorluk bakımından sadece.


N'aber sevgili okur? Epey oldu görüşmeyeli. Burayı böyle ara sıra kullanmaktan tabii ki ben de şikayetçiyim. Yakında bu durum değişecek umarım.


Önceleri ''Yazmak için köye gitti!'' ya da ''Dağ evine çıtım ve iki roman yazdım!'' gibi yazar söylemleri bana itici ve yapmacık gelirdi. Çünkü ben yazmanın hayattan ve insandan beslendiğine inanan ve onlardan soyutlanarak yapılamayacağını savunan biriyim. Örneğin; geçenlerde iki arkadaşımla geçirdiğim bir gecenin ardından sabahın köründe bit pazarına gittiğimizde beni görmeniz lazımdı! Hazine bulmuş gibiydim. Orada satılan şeyler değil, o kalabalık, o insanlar, çeşit çeşit laflar! Benim için müthiş materyallerdi.


Bu yüzden insanlardan soyutlanarak yazdığını iddia eden ya da ilhamın bir anda geldiğini söyleyen yazarlar bana hep biraz palavra gelmiştir. Ama son zamanlarda onları da anlıyor ve hak veriyorum!


Topladığım materyalleri, fikirlerimi, kaleme dökeceğim o dünyaları maalesef artık ben de kalabalıklar içinde ya da konfor alanımda yapamaz oldum. Yalnızlık istiyor bünye. Rahatça beynimi kusabileceğim bir alan.


Yaaa! İşte öyle sevgili okur! Zamanla insanın fikirleri değişir; ki değişmesi de lazımdır bence. Gençliğinden ölene kadar aynı düşünen biri boş yaşamış desem yanılmış olmam.


Şimdilerde yine yazma sürecindeyim. Camus ile ortak noktada buluştuğum zamanlar.


Geçen bir arkadaşım nasıl yazdığımı ya da yazarlığın ne olduğunu sordu. Daha doğrusu fikri nasıl bulabileceğini sordu.


Yazar diye kime denir inanın bilmem sevgili okur (kendimi de hala yazar olarak tanımlamaya cüret edemiyorken) ama yazarın neden yazdığı ile ilgili birkaç şey söyleyebilirim.


Sait Faik ''Yazmasam delirecektim!'' der. İşte yazar kişisi tam olarak budur.


Yazmasa içine dert olan, artık hayatı durduran, beyni hep onunla meşgul olan... Onu yazmadan bir rahat edemeyendir. Yazmak istemek değil bahsettiğim. Ben mesela yazmak istemiyorum! Ama yazmazsam delireceğim.


İşte aşağı yukarı budur yazarlık. Biraz ruh hastalığı gibi bir durum.


Ben ruh hastalığına devam.


Herkese hayırlı alışverişler.

Kolay gelsin!

 
 
 

Yorumlar


MALİSONSB.jpg

Düşişleri Bakanı'nın mesaisi...

İçeriklerden Haberin Olsun

Teşekkürler!

  • Instagram
  • Twitter

Bana ulaşman gerekirse...

Mesajınız için teşekkürler!

Kalite Kalite - Marka Marka

bottom of page