top of page

Çok Normal

  • Yazarın fotoğrafı: Malibilgic
    Malibilgic
  • 5 Eki 2022
  • 2 dakikada okunur

Ara sıra 29-30 sene süren sıkıntılar olabilir her insanın hayatında. Çok normal.

Devamı da gelebilir, bu çok daha normal.

Sıkıntıdan başka bir şeyi çekemem bu saatten sonra zaten.


Çok garip uzunca bir dönemden geçtim, geçiyorum.

Kırmızı, lekeli bir koltuğum var.

Oraya oturunca düşünüyorum ve sinirimi bozan o koltuğa kolay kolay oturamıyorum.

O bile zorlaştı.

Düşünmekten kaçıyordum bir de uzunca zamandır. Her düşünceden. Sadece kötülerden değil.


Çok eski bir ajanda. Kabını kendim yapmışım seneler evvel. Dikmişim.

Onu açmadığım için uzunca zamandır, küsmüş bana.

Neden ona notlar almadığımı soruyor. Başka defterler daha mı iyiymiş?

Öyleyse neden ona kılıf dikmişim?

İçine yazdığım şeyleri ne de kolay unutmuşum.

Gibi laflar etti.

Yapacak bir şey yok, açtım tekrar kapağını.


Seneler önceden kendime sesleniyorum orada.

Gurur duydum. Çünkü hiç değişmemişim.

O zamanlar nelere inat ettiysem, o yoldayım.

Bu kötü de olabilir bak... Belki de iyidir...

Muammalar ve ironiler arasında bıraktım tekrar ajandayı elimden.


Arada 10-15 senelik kafa karışıklığı olabilir her insanın. Çok normal.


Son dönemde insanlara şaşırmaktan, şaşırma eşiğim yükselmiş.

Öyle dedi doktor. Doktor değil bu arada, doktorluk yapıyor sadece.

Ha bi de agresiflikle ilgili bir şeyler dedi ama o sıra sakince dışarıdaki dala konan kuşun dal ile dans etmesine dalmışım. Dinleyemedim.


Bi sehpam var, siyah. Üstüne bazen çok şey koyuyorum, çok yükleniyorum ona.

Üzülüyorum sonra.

Bazıları bunu insana yapıp üzülmüyorlar bile.

Enteresan mesela ama artık şaşırmıyorum.

Şaşırmamam iyi olabilir bak. Kötü de olabilir...

Sorgulamadan orada bırakıyorum sehpayı, üstünden yükleri alarak.


Arada 20-21 sene süren arayışları olabilir her insanın, çok normal.


Bazı kötü alışkanlıklardan kurtulmaya başladım.

İnsanlar ilk basamaktı.

Zaten çok uğraşa gerek yok, kendileri bir şekilde gidiyorlar.

Duygular muygular zırvalıyorlar hatta bazen.

Giden herkes de suçlayarak gidiyor.

Kural herhalde bu. Herkesin sessizce belirlediği bir kural.

Benim haberim yoktu, kimseyi suçlayamadım.

Bilsem bana neden haber etmediniz diye suçlayabilirdim mesela.

Yapamadım.


Bir lambaderim var. Eve hafifçe ışık verir.

Bazen açmıyorum onu. Üzülüyor.

Niye, ışığımı istemiyor musun falan diyor.

Ne alakası var demeye kalmadan, patlatıyor lambasını.

Işığın istediğim anda burada olmayacaksa, ne anladım ben o ışıktan diyince iyice küsüyor.

Gündüz de yakıyor kendini. Yanmak istiyor. İçin için.


Arada 18-23 sene süren buhranları olabilir her insanın. Bu çok normal.


Bi kutum var. Telefon kulübesi şeklinde, metal. İçinde küçük küçük anılar var.

Küçük dediğime bakmayın, içinden herhangi bir anıyı çekince senelerce şeyi barındırdığını görüyorsunuz içinde.

İçine uzun zamandır bakmadığım için küsmüş bana.

Korkutuyor beni, üzüyor içindekiler desem de aldırmıyor.

Zamanında hepsi güzeldi senin için diyor!

Haklısın diyemiyorum.

Açamıyorum da içini.

Öyle bakışıyoruz.

Anlıyor ama beni, belli. Çok kızamıyor.

Ben ona hiç kızamıyorum...


Bu sıralar sakinleştim. Yani öfkeliydim de sakinleştim anlamında değil.

Durmadan art arda çok yolculuk yapmış bir trenin, garda bakıma girmesi gibi.

Bakımda değilim. Toplamaya falan çalışmıyorum kendimi.

Dağılayım, pek de umurumda değil.

Sadece sakince durmak iyi geldi, kalakaldım.

Zihnim duruldu, kaçtığım gerçekleri görmeye başladım.


Korkup kaçtığınız şeye bir anda yüzünüzü dönüp gözünün içine baktığınızda, korkulacak bir şey olmadığını görürsünüz çoğu zaman.


Arada 29-30 sene süren acıları olabilir her insanın. Bak bu hiç normal değil...

 
 
 

Comments


MALİSONSB.jpg

Düşişleri Bakanı'nın mesaisi...

İçeriklerden Haberin Olsun

Teşekkürler!

  • Instagram
  • Twitter

Bana ulaşman gerekirse...

Mesajınız için teşekkürler!

Kalite Kalite - Marka Marka

bottom of page